Güneşli bir bahar günü yakalamışız gene.. Hesapsız kitapsız çıktık evden. Yollar bizi İstanbul'dan çıkartmıyordu, zaten çıkmak da istemiyoruz bugün. İlk durağımız Karaköy Güllüoğlu. Şu Güllüoğlu'nun gerçek olanı, başka şubesi olmayanı yani.. Bakalım su börekleri insanların övdükleri kadar var mı? diye kahvaltıyı burada yapmaya karar verdik. Pastanenin iç kısmında oturulacak yer yok, baktık ki millet soğuk, kış kıyamet dememiş, dışarıdaki masaları doldurmuş, biz de çöküverdik bir masaya hemencecik. Su böreği elbette güzel ama annemin el açması böreklerini tutmuyor tabii.. Amaaa dönüşte aldığımız baklavaları ne kadar övsem azdır yani. Normal şartlarda dışarıda yapılan baklavayı yemem, ama Güllüoğlu'nun tadı bambaşka canım! Bir de Karaköy simitleri yok mu çıtır çıtır!



St Georg Avusturya Lisesi, St.Georg Kilisesi'nin de içinde bulunduğu, bina kompleksi içinde yer almaktaymış. 1882 yılı Kasım ayında imzalanan bir anlaşma ile satın alınmış ve Almanca konuşan Katolik çocuklar için bir ilkokul ve yetimhane olarak bugünkü binasında hizmet vermeye başlamış. Bugün Avusturya Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak öğretime devam ediyor.


1 yorum:
BENİM BABAMIN:( GÖZÜNDE KATARAK VARDI BU BEYOĞLU GÖZ HASTANESİN DE AMELİYAT OLDU ŞİMDİ ÇOK MEMNUN OLDU BABAM VALLA TAVSİYE EDERİM BU HASTANEYE GİTSİNLER:) İSMAİL ÇETİNDAĞ BENİM BABAM BENDE EDA ÇETİNDAĞ
Yorum Gönder