12 Nisan 2007
Sait Halim Paşa Yalısına gitmemin tek nedeni bir firmanın düzenlediği toplantıya katılmaktı. Biraz erkence varmışız yalıya. Yalının görkemini görünce gördüğüm tüm açık kapılardan içeri daldım. İyi ki de dalmışım..
Yalıda bulunan bilgi kartlarından dipnotlar da almayı ihmal etmedim;Sait Halim Paşa, 1908-1911 yılları arasında Yeniköy belediye başkanlığı, 1913-1917 yılları arasında da Osmanlı İmparatorluğu’nun hem Sadrazamlığını hem de Hariciye Nazırlığını yapmış.Yalı 1878’de Çanakkale’li mimar-Kalfa Petraki Adamandidis tarafından inşa edilmiş.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşına girmesine vesile olan antlaşma, Almanlar’la Paşanın çalışma odasında, bu yalıda imzalanmış.Yalının genel mimarisine Mısır ve Fransız üslupları hakim. Mimari plan geleneksel boğaz yalısı tipinde olup, orta sofa etrafında odalar ile çevrilmiştir.
Harem kapısından ilk girdiğimizde merdiven holü karşılıyor bizi. İki katı içine alan merdiven holü, tamamıyla ampir motiflerle dekore edilmiş. Merdiven başındaki sütunlar ve ortada bulunan aynanın çerçevesi orijinal. (Akozan, Sait Halim Paşa Yalısı)
Haremin sol tarafında sadrazamın çalışma odası, sağ tarafında da Av Odasına geçişi sağlayan kısa bir hol yer alıyor. Merdivenin iki tarafından da arka taraftaki selamlığa geçiliyor. Selamlık (tören odası) yalının en çarpıcı mekanlarından biri.
Salon kolonları, kirişleri, tavanı bakımından çok süslü olmakla beraber ampir stiline bağlanamaz. Diğer taraftan tavan frizlerinde madalyon biçiminde çerçevelenmiş Arapça yazılar, tavan dekorasyonu ve kapılardaki muşarabiye (tornada çekilmiş elemanlardan yapılmış kafes) ile salona bir Mısır havası verilmeye çalışılmıştır.
Felix Auguste Clement tarafından Mısır'da yapılan ve 1865 olarak imzalanan "Çölde av" isimli yağlı boya tablonun çerçeveli hali 4,65m x 7, 76m'dir . Sait Halim Paşa'yı avda gösteren tablo, Oryantalist bir görüş ve anlatımla değerlendirilen, sanatsal niteliği olan çok figürlü bir kompozisyonu içermektedir. Clement aynı zamanda yalının iç mimarıdır.
Odada volta atarken tablodaki perspektif oyunlarını bir hayli incelemeye vaktim oldu.
Soldaki resim tablonun tam karşısından, sağdaki resim ise tablonun sağ yanından alındı. Ayaktaki beyazlı bedevinin ayaklarının duruşuna dikkat edelim.
Av Odası (Yemek odası) :Yalının iç dekorasyon bakımından ikinci önemli mekânı Av Odasıdır. Bu salon yalının en süslü odasıdır diyebiliriz. Duvarlar ampir süslemeli plastırlarla panolara bölünmüş, panolar yine ampir çerçevelerle süslenmiştir.
Av Odasında duvar motifleri
Ve üst kata çıkıyoruz. Merdivenlerden çıkar çıkmaz sol taraftan bir koridora girdik, koridor bizi hamama götürdü. Söylendiğine göre hamam kapısındaki vitraylar orjinalmiş, doğramalar değiştirilip camlar yeniden takılmış. Bu kadar pırıl pırıl canlı kalması mümkün mü bilemiyorum tabii..
Yalının en yalın yeri, hamam
Hamamın yanında daha modernize edilmiş bir banyo odasından başka bir koridora çıkıyoruz. Ve nihayet sadrazamın yattığı odayı da buluyoruz.
Hamamın yanında daha modernize edilmiş bir banyo odasından başka bir koridora çıkıyoruz. Ve nihayet sadrazamın yattığı odayı da buluyoruz.
Sadrazam Paşanın yatağının tepesinde pozlar verdikten 15 dakika sonra burası ziyarete kapanmıştı. Etrafta kamera neyim de görmedim ama.. :))
Tabii sadrazamın yaşadığı dönemdeki iç dekoru görmeyi ummuyoruz. Yalının orjinal eşyalarının ekserisi Hacı Ömer tarafından satın alınıp Atlı Köşk'e taşınmış. Altın oda’nın tüm işlemeleri bir zamanlar som altındanmış.
Venedik Odası için dekoratör, dekoratif obje ve mobilyalar Venedik’ten getirilmiş. Ve Japon Odası’na Japon İmparatorluğu’ndan yollanan hediyeler yerleştirilmiş, ismini oradan almış.Büyük salonda toplantıdan sonra yenilecek yemeğin hazırlıkları vardı. Doğrudan sadrazamın boğaz sefasını yaptığı mekana geçtik, yani terasa.
Rıhtımdaki aslanlar nedeniyle Yalı’nın halk arasındaki ismi Aslanlı Yalı imiş. Dişi aslan İtalya’dan, erkek aslan ise Almanya’dan getirilmiş. Aslan heykelleri hakkında Yeniköy'lü Nubar Horanyan şu bilgiyi verir, "Sait Halim Paşa kılıç kuşanınca hediye olarak İtalya'dan dişi aslan heykeli geldi. Paşa'nın ikinci kuşağında ise erkek aslan heykeli Almanya'dan hediye olarak gönderildi".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder